Kolajen, ciltteki en temel yapı taşıdır. Uzun yıllar boyunca vücutta yeterli seviyelerde üretildikten sonra, 25 ile 30’lu yaşlardan itibaren kolajen seviyesi azalmaya başlamaktadır. Kadınlarda menopoz döneminden sonra ise kolajen kaybı yılda %2’lere kadar çıkmaktadır. Kolajenin kaybı, onarım süreci yavaşladığı için ciltteki kırışıklıkların ve ince çizgilerin artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, 25’li yaşlardan itibaren kolajen kullanımına başlanılması tavsiye edilmektedir.
Kolajen takviyesi sıvı olarak alınmalıdır. Klinik araştırmalarda elde edilen sonuçlar göstermiştir ki, sıvı olarak alınan kolajenin emilimi daha kolay sağlanabilmektedir.
Sıvı kolajen almak için gün içindeki en doğru zaman, sabah kahvaltıdan 30 dakika öncesi veya geceleri yatmadan öncesidir. Kolajen kesinlikle aç karnına tüketilmelidir. Kolajen takviyesinin kilo almaya neden olup olmayacağını merak ediyorsanız bu konuda içiniz rahat olabilir. Kolajen bir protein olduğu için, vücuda alındıktan sonra birçok kullanıcıda tokluk hissi vermektedir.
Balık kolajeni için en çok tercih edilen kaynak Morina Balığı'dır. Biyoaktif ve hidrolize olan peptidler, normal kolajen moleküllerinden çok daha küçük biçimde üretilmiştir. Bu sayede cildin derin kolajen tabakası üzerinde ilerlemeye devam eder ve sindirim sistemi yoluyla hızlıca vücut tarafından emilerek yapı taşı olarak kullanılır. Sıvı kolajenler herhangi bir sindirim problemine yol açmamaktadır.
Comments